
Kurtuluş parkının müdavimleriyiz ikimiz de. Sen sabah koşmaya gidiyorsun ben ise akşam bira içmeye. Birimiz gün ışığını seviyor ötekimiz ay ışığını. Geceyle gündüz kadar uzağız birbirimize. Aynı şehirde on iki saatlik zaman farkı yaşıyoruz. Ne zaman, nasıl rastlaşacağız birbirimize. Ne ara şiir yazacağım ben sana. Kışın geceleri kar yağdığında nasıl güzel oluyor burası biliyor musun? Nasıl anlatsam her ağaca gelinlik giydirmişler gibi oluyor. Yoksa sana da mı pek romantik gelmiyor şu kar mevzusu. Vedat Dolakay’da nikâhlar kıyılıyor yine. Taraflardan biri kararlı bir evet çekti ve alkışları duyabiliyorum. Sabahları olmaz böyle şeyler. Bu parkla ilgili o kadar çok şey var ki sana anlatmam gereken. Şimdilik buraya not ediyorum. Rastlaşırsak okurum sana.

Yorum bırakın