
(Kuğulu Park/Ankara)
‘Ben ankaraya taşınıyorum’ dediğiniz zaman genellikle insanların ilk tepkisi ‘aman dikkat et Ankara’nın kışı sert olur’ şeklindedir. 2013 ilkbaharında taşınırken en çok duyduğum cümlelerden birisiydi benim de. ilk senelerde gerçekten de çok kar yağmış iş yerlerinin okulların tatil edildiği de olmuştu. Şiirlerde ya da şarkılarda ankara kışına yapılan güzellemelerin etkisinden midir bilmiyorum ama gerçekten de güzel görünürdü gözüme kışlar. ilk yıl demetevlerde oturup metro ile işe (ulus’a) gidip gelirken yenimahalle-akköprü durakları arasında dışarıyı seyretme imkanı olurdu ve uyuklayarak işe giderken metro camlarına çarpan kar taneleri açardı uykumu. Hemen yeni aldığım ve her fırsatta hevesle fotoğraf çektiğim samsung note 2 cep telefonumu çıkarıp manzara çekmeye çalışırdım akköprü durağına kadar.
Kar durunca insanlar üzerine basıp ayak izi yapmadan yani o beyaz ipeksi görüntüyü bozmadan yetişip birkaç güzel kar manzarası çekmek için atardım kendimi dışarıya. En yakınımdaki parklardan başlardım, özellikle kurtuluş parkı ve kuğulu park manzaraları çok güzel olurdu. İpeksi beyaz bir örtü, kar tanelerinin yarattığı o sessizlik, yeni yeni gelmeye başlayan insanların oluştuğu derin uğultu olurdu parkta.

(İvedik Metro/Ankara)
Kışlar biraz daha uzun sürerdi taşındığım ilk yıllarda. İlk fotoğrafı 2015 kışında kuğulu parkta çekmiştim mesela kar uzun süre yerde kalmış Ankara kışını iliklerimize kadar hissetmiştik. Fotoğrafını çektiğim çifte fotoğraflarını gösterip muhabbetlerine küçük bir heyecan katıp e-posta adreslerini aldım daha sonra fotoğrafı göndermek için. Dediğim gibi kış uzun sürüyordu ve bol bol zamanınız oluyordu fotoğraf çekmek için. Bazen kış biraz daha uzun kalmak isterdi Ankara’da ve mart ayını da atlayıp nisan sonuna kadar ısrarcı olurdu. 2021 kışında pandemide işe gitmek zorunda olduğumuz zamanlarda çekmiştim ikinci fotoğrafı. evden çıkıp metroya yürürken kar başlamış yüzümde maske ve gözlük ile gözlüğün buğulanmayan yerlerinden bakıp fotoğrafını çekmeye çalışmıştım bu çiçeğin. Farkında olmadan bastığım su birikintisi yüzünden ayakkabıma dolan suyun soğukluğunu hala hissederim fotoğraf baktıkça.

(Kurtuluş Parkı/Ankara)
Tüm olumsuzluklara rağmen keyif alınacak çok şey olurdu bu kış günlerinde. yepyeni bir şehirde başladığım hayatımın ve severek çektiğim fotoğrafların yarattığı heyecanın da etkisi büyük tabi. Son yıllarda o kadar uzun sürmüyor kışlar, manzaraları uzun uzun izleyemiyoruz, iklim krizleri kapımızda ve geçmişimize dair güzellikler azalıyorken ölümün elinden bir şeyler kurtarabilmek için yapılacak en güzel şeylerden birisi fotoğraf çekmek olacaktır.


Yorum bırakın